VERMEK ve ALMAK

İnsan Kaynakları ve İş Dünyası

VERMEK ve ALMAK

Bazı insanlar, birisine iyilik yaptıklarında hemen bunun karşılığını almak için fırsat kollarlar.Bazıları da fırsat kollamazlar belki ama yaptıkları yardımın bilincindedirler ve bunu ödenmesi gereken bir borç olarak görmeye devam ederler.Ama bazı insanlar da vardır ki bunu bile yapmazlar.Karşılık beklemeden üzüm veren bir bağ gibidirler…Başkalarına yardım eder,sonrasında da dönüp giderler. Marcus Aurelius…

Almak,vermek ve dengelemek sosyal iletişimin üç temel yaklaşımını oluşturur yalnız iş hayatın da vermek ve almak daha karmaşık bir hal almaktadır.

Alıcıların özelliği verdiklerinden fazlasını almayı seven kendi çıkarlarını başkalarının ihtiyaçlarının önüne koyarak karşılıklılık ilkesini kendi lehlerine çevirebilen insanlardır.

Araştırmalara göre insanları etkilemenin iki yolu vardır.Baskınlık ve saygınlık. Alıcılar baskınlık kurmaya daha yatkındırlar sert konuşur,seslerini yükseltir ve otoritelerini gösterirler.Kendi başarılarından çok fazla bahseder ve bunları gururla anlatırlar.Gerektiğinde öfkelerini sergilemeyi ve tehditler savurmayı da ihmal etmezler.

İş ortamında vericilere ise genelde az rastlanır.Daha çok yardımsever, daha fazla empati kurabilen,daha fazla paylaşımcı daha fazla sorumluluk alabilen duyarlı insanlardır.Vericiler ekip çalışmasının,hizmet sektörünün ve sosyal medyanın gelişmesiyle birlikte başarılarının gelişmesini ve ivme kazanmasını sağlayacak bağlantıları ve itibarı edindiler.

Alıcılar başarıyı başkalarının aldığından daha üstün sonuçlar almak olarak vericiler ise bireysel başarıyı başkalarına yaptığı olumlu etki ile ölçerler.

İstatistiklere baktığımızda başarı merdivenlerinin dibinde, insanlara yardım etmekten kendi enerjilerini tüketen vericileri görüyoruz. Peki zirvede kimler var, alıcılar mı ? İlginç bir şekilde, zirvede de yine vericiler var.

Keyifli Okumalar 🙂

 

 

Bir cevap yazın